Darıca Boğaziçi Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı 1993 senesinde ilk defa kapılarını ziyaretçilere açtı. Bu açılış ile park doğa güzellikleri içindeki canlıları halkımızın beğenisine sunmuş oluyordu. Amaç ve hedef bu parkın uluslararası bir düzeye getirilmesi idi. Buna ulaşılabılabılmek için öncelikle dünyada yaşayan kuş ve hayvanların en seçkin türleri ile bitki ve botaniğin aynı özellikteki ve güzellikteki turleri temin edilmiştir. Park iftiharla belirtilmelidir ki Avrupa'nın benzer parklarının en güzeli haline getirilmiştir.
Park bugün çarpık yapılaşmalar ortasında yeşil bir ada halinde, ziyaretçilere dinlenme, eğlenme, hoşça vakit geçirme ve öğrenme imkanları sağlayan bir kültür merkezi haline gelmiştir.
Parkın görevlerinin başında eğitici olması, nesli tükenen hayvanları koruma ve nesillerinin devamının sağlanması ve bu maksatla hayvanların doğadaki yaşam ortamlarına uygun barınakları sağlamaktır.
Parkın kurulması büyük sabır, zaman ve fınansman gerektirmiştir.
Parkta kurulmuş olan tropik bölge ve akvaryumlar başlı başına büyük bir olayı canlandırmaktadır. Yine parkta bulunan açık akvaryumları dünyanın hiçbir yerinde görmek mümkün değildir.
Su, bütün hayatın başlangıcının esasını teşkil eder. Parkta yaratılan göller ve fıskiyeler insanların dinlenmesi ve hayvanların yaşamı için en mükemmel görüntüleri teşkil etmiştir.
Parkta bulunan hayvanların bakımı, veteriner hekim tedavisine, uygun yemlenmeye, yaşam ortamlarının doğal ve doğadakine uygun, hareket etme imkanını, korunmayı, uygun klima şarlarının temininin sağlanmasını gerektirir. Ancak bu şekilde şartlara uygun tutulan hayvanlar insanlar için birer mutluluk kaynağı, eğitici ve öğretici olurlar.
1995 yılında parkta birçok yenilikler meydana getirilmiş, öncelikle çok değişik bir akvaryum tesisi, tropik bölge, bir fil grubu ve değişik türde yeni hayvanlar ile park zenginleştirilmiştir. Parka Paris'ten ithal edilip getirilen bir ayı ayrı bir güzellik katmıştır.
Parkta mevcut olan çocuk oyun bahçesi çok değişik yenilikler ile yepyeni bir çocuk cennetine dönüştürülmüştür.
Bütün bu hizmetler, memleketimize böyle bir tesisi kazandırmak ve halkımızın hizmetine hiçbir ticari kaygı güdülmeden sunmak üzere meydana getirilmiştir.
Parkın devamının sağlanabilmesi yine halkımızın ve kurulşların verecekleri destekler ile mümkün olacaktır.
Parkın bütün güzellikleri ile devam etmesi ve genç kuşakların doğa sevgisini aşılaması önde gelen hedefimizdir.
Insan olmanın ilk şartı doğaya sahip çıkmaktır.
FARUK YALÇIN
************************************************************************************
Animals have always been my passion. Over the years, especially starting in the early 1980's, I began acquiring some fish, birds and plants. As the number increased tremendously it was no longer possible for me to keep them in my garden as I lacked the space. Therefore, in 1991, I purchased a piece of land close to my home in Bayramoglu. All my animals and plants were transported to the new location. Paradise Zoo was born.
The new space enabled me to acquire more types of animals. Also, I now had a new purpose: to protect those animals that could be extinct one day.
As I acquired more animals and plants the available space was quickly not sufficient anymore. Space was vital because I wanted to provide the animals with shelters similar to theirs in the wild. Therefore, we acquired more land around the Zoo.
My intention had never been to open the Zoo to the public. However, when the Zoo had reached a considerable size, I gradually realized it should be opened to the public so it too could enjoy what I had been enjoying for the past years.
In 1993 it was named Bayramoglu Bird Paradise & Botanic Garden and was opened to the public. Today we have over 3000 species of animals and over 400 kinds of plants on 140.000 m2 of land. The Zoo is an EAZA (European Association of Zoos and Aquaria) member and has been confirmed as being at the level of world standards.
The purpose never became to make profit. The income earned from Paradise Zoo is all spent on the expenses of the animals. Of course the income meets only a small part of these expenses. The remaining is met mainly by the Bird Paradise Foundation and from the revenues generated by the books we publish. We are thankful that also some establishments make contributions. Without these contributions it would not be possible for the Zoo to continue existing.
Seven years have gone by since we opened the Bayramoglu Bird Paradise & Botanic Garden. Every single day we have always done our best to make the animals feel good. As for the plants, regardless whether they were brought as a seed, as a young plant or as a big plant they have always been nursed and grown with our most care.
This place has become a cultural center, a place for relaxation, enjoyment and education. It is a like a paradise on earth.
We look forward in having you come visit.
FARUK YALÇIN
Dünya Doğayı Koruma Birliği, dünyada 16 binden fazla türün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Birliğe göre, canlı türleri açısından en büyük tehdidi insan faaliyetleri oluşturuyor.
Birliğin Cenevre'de açıkladığı nesli tehdit altındaki türlere ilişkin oluşturduğu 2007 Kırmızı Listesi'nde, 41 bin 415 canlıdan 16 bin 306'sının yok olabileceği görülüyor.
Listeye göre, her 4 memeliden biri, her 8 kuştan biri, amfibyenlerin 3'te biri ve bitkilerin yüzde 70'i tükenme tehdidiyle karşı karşıya.
Listeye bakıldığında 15 milyonu saptanmış, ancak toplam sayısı 100 milyon olarak tahmin edilen canlı türleri açısından en büyük tehdidi insanların faaliyetlerinin oluşturduğuna dikkat çekiliyor.
Örneğin Ebola virüsü nedeniyle 25 yılda sayıları yüzde 60'tan fazla azalan ova gorili (Gorilla gorilla) "soyu tükenme tehlikesi altında" sınıflamasından "soyu kritik tehlike altında" sınıflamasına geçti.
